Perşembe, Ekim 14

Çok fena mutlu taklidi yaparım.

Yazmak istediğim şeyler, arkamda uyumaya çalışan bir ablam var.
İkisinin arasında bir seçim yapmam gerek, ve ben yazmayı seçiyorum.
Yaşasın kötülük.


Artık içimdeki şu kötü düşüncelerden kurtulup olumlu şeyler yazmak istiyorum.
~
Şimdi kapatıyorum gözlerimi (yazımhatasıyapabilitemyüksek) .
Neredeyim? -- Deniz kenarında şirin bir kasaba. Sarmaşıkların her yanını sardığı bir verandada sallanan bir sandalyede oturuyorum. Elimde kitabım var. Bakirenin Aşığı. (halabitiremedimdeaklımonda) Denizin dalga sesleri elşiğinde kitap okuyorum. Kapı açılıyor.
Kim? -- Sayla. Kapıdan sevdi elinde iki kocaman bardak içecek ile geliyor. Kanka diyor al iç. Kolunun arasında da kendi kitabını sıkıştırmış. İçeceklerimizi masaya bırakıp karşıma oturuyor. Çıkartıp kitabını okumaya başlıyor. Bir süre sonra bir müzik sesi duyuyoruz.
Ne çalıyor? -- Hey Soul Sister. Train. İkimizin yüzünde de minik bir gülümseme oluşuyor. İçeceklerimizi birbirimize kaldırıp tokuşturuyoruz. Denizin sert dalgaları aksine rahatlatıyor zihinlerimizi. Akşam üzeri;
Saat kaç? -- 7 suları. Yaz. Bilmiyorum hayal ettiğim yerin saat ayarını ama güneş doğmaya yüz tutmuş. Havada hafif bir alacalık var. Mavime kırmızılar deymiş. Gülümsüyorum. İçeriden ablam sesleniyor.
Ne diyor? -- Esiyorsa gelin birşeyler alın üzerinize diyor. Anaç tavrına hep beraber gülüyoruz. Ablam bir büyük battaniyeyle çıkıyor dışarı. Ayraçlarımızı koyup dizimizin üzerindeki kitapları sehpaya bırakıyoruz. Dört kişinin rahat sığabileceği sallanan koltuğumuza geçiyoruz. Herkes battaniyeye sarılıyor.
Dördüncü kişi kim? -- Selin. Onu çok özledik hepimiz. Ama iş için haftasonu aciliyetten gitti sadece. Gelecek geri. Kariyeri parkak arkadaşım benim. Bizi o kurtaracak :d Onun da yanımızda oturuyor olmasını diliyoruz hepimiz içimizden. Sonra rüzgar esmeye başlıyor şiddetli, içeri giriyoruz. Evin girişi salon.
Salon ne renk? -- Mor ve yeşil tonları. (nedenbilmiyorumböylecanlandıgözümde) Biraz dağınık olsa da tam bizlik bir dekorasyonu var. Sevgiyle benim için muhakkak. Koltuklara yatılıyoruz, karşımızda tv. Bir film takasımız var ne izlesek diye düşünüyoruz.
Ne izliyoruz? -- Sweet November. Bilmiyorum ama aklıma ilk o geldi. Salya sümük ağlıyoruz. Sonra herkes odalarına çekiliyor.
Odam? -- Sadece bana ait. Açık mavi duvarları var. Örtüm de lilamsı tonlarda. Yastıklarım var birsürü. Yan duvarda hayalimdeki kitaplık. Biiiiir sürü kitabım var. Çoğunu okuduğum. Bir panom var duvarda. Bir sürü şey yapıştırmışım. Kocaman bir Duff posteri var, ki onsuz olmaz. Altında da albümler, kitaplar, dergilerden oluşan koleksyon bölümüm. Ve tuvalet aynamın önü de bir sürü incik cincikle dolu. Bir sürü yüzük almışım kendime (sonunda) (tabisizbenimyüzüktakıntımıbilmezsiniz). Ve bir duvarımda da bizlerin fotoğrafları. Sevginin, Elifin, Ablamın, Selinin, Tubanın... Ve bu ayrıntı da önemli. Yatmadan önce camdan bakıyorum.
Odam nereyi görüyor? Baktığım cam evin yan tarafında kalıyor. Evet denizi görebiliyorum.  Geri dönüp yatağıma giriyorum. Kolayca da uykuma dalıyorum.
Rüyamda ne görüyorum? -- Şu anki halimi. "Bunlar olsa ne kadar kötü olurdu, neyse ki şu an çok mutluyum" diyip sıyrılıyorum kabusumdan sabahleyin.


Hayallerde yaşayası geliyor insanın şimdi, yalan mı.
-Basbaya gözüm kapalı yazdım. Düzeltmeleri tabi sonradan yapıldı. :)
Herkese iyi geceler. Güzel rüyalar görün. (Tamamablanolurvurmaablatamambitti:d:D:D)

4 yorum:

  1. kumsaal.. senin güzel paylaşımlarını çok seviyorum ama bence yazmalısın da. Bol bol hatta..
    O kadar güzel yazmışsın ki ben de gözlerimi kapattım ve verandadayım hala.. Hayallere götürdün beni bu yazınla.
    Çok güzel..

    YanıtlaSil
  2. Sakın çıkma o verandadan. Bi fincan kahve getireyim de için ısınsın. =)
    Evet Miacım yazıcam, bol bol. Aklıma ne gelirse. Teşekkür ederim desteğin için de ayrıca. :)

    YanıtlaSil
  3. Mukemmeldı Tuttum Bu Yazıyı Bol Bol Bu Tür Şeyler Yaz :))

    YanıtlaSil
  4. Teşekkür ederiim. :))
    Yazıcam tabii.

    YanıtlaSil